ÇOCUKLUĞUM



Ve en çok seni özledim ben.
Karşı komşunun sokağa çıkacağı zamanı beklemeni.
Her teyzeyi annen gibi sevmeni.
Sanki ayıpmış gibi kimselere söylememeni.
Ve o bisikleti ilk gördüğünde koşuşunu.
Yağmurlu bir günde annenin elinden yediğin ekmeği.
Islanan sokaklara bakıp duygulanmanı.
Yaz akşamlarında oturduğun kaldırımı.Seni bir kez daha görmek isterdim...
hiç konuşmadan..
kısa pantolonlu siyah beyaz halini..

bir lokma boyunu..
diz çöküp yere sımsıkı... ama çok sıkı
sarılmak sana..
göz yaşlarımı omuzlarına bırakıp gitmek istiyorum şimdi
sana kim olduğumu söylemeden...arkama bakmadan
ağladığımı sana göstermeden
seni çok özledim
ama çok özledim
çocukluğum! !

c.yılmaz

CUMHURİYET BAYRAMI

29.EKİM,CUMHURİYET BAYRAMIMIZ TÜRK MİLLETİNE KUTLU OLSUN...''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE''...

MİM



Sevgili arkadaşım noengel bloğunda güzel bir mim cevaplamış,ve de demişki mim'i
almak isteyen alabilir,ben de konusu çok güzel olduğu için aldım kabul ettim,mim konusu kısaca ''ANILARIMIZI CANLANDIRAN KOKULAR''nacizane cevaplamak istiyorum bende...


YAĞMURDAN SONRA TOPRAK KOKUSU:
Yağmur dan sonra toprak kokusu bana baharı hatırlatır kısacık bir yağmurun arkasından mis gibi bir koku yayılır doğaya,insanı içine alır...

SARDUNYA KOKUSU:sardunya çiçeğini herkes çok iyi bilir,benim çocukluğumda pencere kenarlarında sardunyalarımız vardı Anneciğim çiçekleri çok severdi,rengarenk sardunyalar,kapının üstünde hanımeli,bahçede leylaklar,ortancalar işte bu yüzden ben bu çiçekleri çok severim...

MAHALLE FIRININDAN GELEN EKMEK KOKUSU:Mahallemizde bir karafırın vardı herkes oraya evinde yoğurmuş olduğu hamurları götürür ekmeklerini fırıncı pişirirdi,inanılmaz güzel kokardı,ben de ilk oğluma hamileyim ne zaman fırının önünden geçsem beni fırına çekerdi bu güzel koku, mutlaka bi parça ekmek isterdim,sağolsunlar bana en güzel yerinden verirlerdi,şimdi nerede ekmek kokusu duysam aklıma geliyo tebessüm ediyorum...

SÖĞÜT AĞACI KOKUSU:Evet yanlış duymadınız söğüt kokusu,benim ocukluğumda kalan bir güzellik daha,komşumuzun çok ulu iki tane söğüt ağacı vardı bahçelerinde, kızı da benim en yakın arkadaşım dı sevgili arkadaşım NİLGÜN sabahtan akşama kadar söğüt'ün altında oynardık piknik yapardık, söğütün dalında salıncağımız vardı bütün gün salıncakta sallanırdık(off yaaaa ben çocukluğumu özledim) çok güzel günlerdi işte söğüt kokusu beni hep uzaklara götürür...

İşta bu kadar dostlaaaarrr ben de kimseyi mimlemek istemiyorum okuyan herkes davetlidir;),selamlar...



O OLMAZSA YAŞAYAMAM

O olmazsa yaşayamam
O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle O daha az sever seni,
Senin O'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak...

Can YÜCEL

YARALI KALBİM


Ağla yaralı kalbim her şey yalan
Ağla bir avuç küldür elde kalan
Artık savrulup gitsen de rüzgara
Ağla mazidir şimdi senin olan
Yaralı yaralı yaralı kalbim
Dokunduğun el yalan
Sakındığın gül yalan
Sel akar kum olur
Geriye kalan

Ağla yaralı kalbim hepsi yalan
Ağla bir avuç küldür elde kalan
Yaralı yaralı yaralı kalbim.

Sevgili dostlar,yukarıdaki şiir aslında bi şarkı sözü,belki hatırlarsınız''HATIRLA SEVGİLİ'' adlı bi dizi vardı çok severek izlemiştim bu şarkı da onda çıkardı,tesadüfen bulunca blogda yerini aldı...
Not:Doğum gününü yazdığım oğlum yani Burak pc'ye format atınca benim bütün resimlerde silindi yani bi süre yemekler olmuycak,yenilerinin resimlerini çekip kaydedinceye kadar,selamlar...

MİİİMMMM


sevgili şengülce ablam beni mimlemiş,sorular oldukça güzel ve hoş cevaplayalım bakalım ;)

1-En sevdiğiniz 3 çiçek ismi???

Asaletiyle LALE,güzelliğiyle ORTANCI,hoş kokusu ve zerafetiyle LEYLAK

2-Gerçekleşmesini istediğiniz 3 hayaliniz??
uzuuuunnn bi tatil,oğullarımın başarıları,huzurlu ve sağlıklı bir yaşlılık
3-En sevdiğiniz ve en sevmediğiniz 3 huyunuz..
En sevdiğim huyum,merhametli oluşum,insanları ayırt etmeksizin seviyor olmam,güleryüzlü ve esprili olmam... En sevmediğim huyum çabuk sinirlenmem,alıngan olmam,insanlara çabuk güvenmem
4-Gıcık olduğunuz 3 hareket;
Asık suratlı,azarlar gibi konuşmak,benimle konuşan kişinin sağa sola bakması...

5-Bu benim bu güne kadar olan en kara günümdü,dünya başıma yıkıldı ve bir daha ayağa kalkamam diye düşündügünüz olay??
Sanırım bu konuya cevap veremiycem,çünkü böyle birşey hiç yaşamadım çok şükür...
Eveeeeeeeeeeettttttt sıra geldi kimleri mimlesem köşesine...:))

1-insan sevgisi 2-sayın hocam mgurdal 3-candostum derya 4-yeni tanıştığım uzmanım 5-yine yeni tanıştığım gelibolu17 6-engelsizdünyam

haydi arkadaşlar kolay gelsiiiinnn...

ASLAN OĞLUM'UN DOĞUMGÜNÜ


11.10.1990-11.10.2009;Sevgili dostlar bugün benim küçük paşamın doğumgünü
koskoca bir 19 seneyi geride bıraktık oğlumla,canım oğlum sen bize Allah'ın hediyesisin,seni hep çok sevdik herzaman da seveceğiz,doğduğun günü düşünüyorum da ne kadar da küçüktün,minicik bişeydin,baban kucaklamaya korkar sanki elinden düşüverecekmiş sanırdı,bense ikinci defa Anne olmanın verdiği güvenle korkma bişey olmaz alışırsın derdim,ne de çabuk geçti bu yıllar yahuu,şimdi 20 yaşına giriyosun koskocaman bir adam oldun,ünüversite öğrencisisin,oysa nasıl geçer bu yıllar,ne zaman büyür,ne zaman yürür,ne zaman konuşur,diye sabırsızlanırdım,yavrum yakışıklı oğlum,biliyomusun baban ve benim herzaman gurur kaynağımız oldunuz abinle ikiniz,yakışıklılığın babandan,çabuk sinirlenmen benden geçmiş ama olsun sana sinir de yakışıyo öfke de,sana herşey yakışıyo benim aslan oğlum,seni çok ama çok seviyoruz,senin le ve abinle gurur duyuyoruz,siz bize hep güzellikler yaşattınız,inşallah hayatınızda herşey çok güzel olur ve herşey yolunda gider,şunu bilmeni isterim benim yakışıklı oğlum,hayatta hep başarılı olmanı isterim,hiç sıkıntı dert keder yaşama derim,rabbime de herzaman böyle dua ederim,karşınıza hep iyiler çıksın hayırlı insanlarla karşılaşın,ne zaman ihtiyacınız olsa biz yanınızdayız,ne zaman fırtınaya yakalansanız bilinki bir limanınız var size kucak açan,seni çok seviyoruz canım oğlum,aslan oğlum,yakışıklı oğlum,nice mutlu başarılarla dolu yaşlara ulaşırsın inşallah,rabbim bize sizin yokluğunuzu göstermesin(AMİN)

BİRAZ DA GÜLELİM(ÇOK GÜZEL YAAAAA)


Kavga faslı


Karımla alışveriş merkezinde dolaşırken birden önümüzden inanılmaz güzel bir kadın geçti. Nasıl oldu ben de anlamadım ama ilk defa bir kadına bu derece kilitlendim. Bu durumun farkında olan karımın şu sözleri ile kendime geldim. "Bakma faslın bittiyse kavgaya başlayalım!"


Nur topu
İşyerinde küpe takan erkek arkadaşımıza babasından yorum: "Bir zamanlar nur topu gibi oğlum vardı; nuru gitti, topu kaldı!"

Toplamda
Geçen gece nöbetteyken acile 3 yaşında, para yutmuş bir hasta geliyor. Babasına ne kadar yuttuğunu soruyoruz; "1 TL" diyor. Yapılan tetkikler sonucunda bir adet 50 Kuruş ve iki adet 25 Kuruş tespit ediyoruz. Baba bir şekilde haklı olduğu için sadece aramızda gülüşerek konuyu kapatıyoruz.

Mesaj alındı
"Seviyor musun?" dedim, "Seviyorum." dedi. "Ne kadar?" dedim, "Çok." dedi. "Ne kadar çok?" dedim. "Her akşam eve gelip dırdırını çekecek kadar çok..." dedi. Sustum...

Potansiyel müşteri
Kırmızı ışıkta durduğum anda yanımdan iki motosikletli ışık hızında ve tek tekerlek üzerinde geçti. Ben ağzım açık olayı izlerken yanıma yanaşan 112 ambulansından doktor camı açtı ve bana: ''Gördün mü bizim müşterileri... Hey maşallah!'' dedi.



1 Nisan şakası
1 Nisan sabahı kocamdan mesaj geldi; "Karıma akşama toplantım var diyeceğim. Hazırlan hayatım, yedi gibi gelirim." 1 Nisan şakası olduğunu bildiğimden, hemen cevap verdim tabii. "Aşkım kocamın akşama toplantısı varmış, ev müsait bekliyorum." Sinirden köpürmüş, öyle şaka yapılır mıymış? Yaptım gitti!


Tövbe ya
Babamı namaz kılmış, dua ederken görünce "Benim için de dua et" deyiveriyorum ve babamın cevabıyla dumur oluyorum. "Kendisi nerede derse ne diyeyim?"

Cadaloz kaynana
İş arkadaşımın düğünündeyiz. Nikah kıyılıyor, imzalar atılıyor, gelin ve damadı tebrik etmek için ayağa kalkıldığında elektrikler kesiliyor. Biz hep beraber "Aaaa!" diye tepki gösterirken, arkadaşımın annesi oldukça yüksek sesle düşüncesini dile getiriyor. "Oğlumun daha ilk dakikadan hayatı karardı."


İki yirmilik
Ailece amcamlara bayram ziyaretine gittik. Konu yaştan açıldı. Yengem de geçen haft a kırk yaşını doldurduğunu söyledi. Amcamın beni krize sokan bomba önerisini aynen aktarıyorum. "Hanım, seni bozdursak da iki yirmilik yapsak nasıl olur?"


30.000 bakımı
Yengemin burun ameliyatından sonra elinde bir demet çiçekle gelen abimin inceliğini, kurduğu cümleyle daha bir iyi anladık. "Hatun kokla bakayım burnun çalışıyor mu?"


Lamba
Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: "Bacım o geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa."

BENİ UNUTMA!!!!!!!!


BENİ UNUTMA

Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma

Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma.

O saatelerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma..

Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma..

Hala duruyorsa yeşil elbisen,
Onu bir gün yalnız benim için giy
Saksındaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma..

Büyük acılarla tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma..

Ü.Y.Oğuzcan

Sevgili dostlar!sizlere çok güzel bir şiir getirdim,benim için çok değerli olan hatta anılarımda büyük bi önemi olan bu şiir'i sizlerle paylaşmak istedim,umarım sizde çok beğenirsiniz,selamlar...

SEVGİ ÇORBASI,LOKMA TATLISI




Sevgili dostlar sizlere bu sefer çorbayla geldim hani derler ya ''haştalara şifa'' tabiki tavuk çorbası yani terbiyeli tavuk çorbası,aslına bakarsanız tarif yazmaktan nefret ediyorum ama eminim dostlar tarifini istiyeceklerdir,eh ne yapalım dostlar için her zorluğa katlanılır,gelelim tarifine;
1 adet tavuk göğsü haşlanır ve tiftilir,daha sonra suyu süt süzgecinden süzülür bi kenara ayrılır,bir miktar un hafif tencerede kavrulur aman çok fazla kavurmayalım,daha sonra tencerenin altını kapatıp soğumaya bırakalım,soğuyan tencereye birtaraftan karıştırmak suretiyle tavuk suyu boşaltılır,taopaklanmaması için karıştırmak şart;daha sonra tifttiğimiz etleri içine bırakalım bisüre kaynadıktan sonra bir kasede 3 kaşık yoğurt,1 yumurtanın sarısı ve yarım limon suyunu çırpalım bir miktar çorbanın suyundan ilave ederek çırpmaya devam edelim ve yine süzgeç yardımıyla çorbamıza katalım,bi süre daha kaynadıktan sonra çorbamız servise hazırdır arkadaşlar, isteğe göre tereyağ kızartıp üzerine dökebilirsiniz e tabiki birde karabiber ekerseniz süper olur ,afiyet olsun,servis yaparken ve yerken mutlaka gülümsemeyi unutmayın,çünkü bu çorbanın adı sevgi çorbası;))...

FIRINDA TAVUKLU PATATES-HAVUÇ SALATASI VE ACI BİBER...


TEŞEKKÜR


Sevgili arkadaşımız EngelsizDünyam bloğunda benden ve bloğumdan bahsetmiş,övgü dolu sözlerine çok teşekkür etmek istedim nacizane bu çiçekleri kabul ederse beni mutlu etmiş olucak ''çok teşekkürler sevgili kardeşim'' senin bloğun da övgüyü hakediyor herzaman merakla yazılarınızı takip ediyor ve başarının devamını diliyorum,selamlar...

RİSKLER


Gulmek "SAFTIR" denme riskini goze almaktir.
Aglamak ise "DUYGUSAL" gorunme riskini...
Birine yakinlasmak "KENDINI KAPTIRMA" riskini goze almaktir.
Sevdigini soylemek "SEVILENI YITIRME" riskini...
Duygularini acmak "KENDINI ORTAYA KOYMA" riskini goze almaktir.
Dusuncelerini soylemek ise "DOKUZ KOYDEN KOVULMA" riskini...
Umutlanmak "HAYAL KIRIKLIGINA UGRAMA" riskini goze almaktir.
Sevmek ise "KARSILIK GOREMEME" riskini...
Ama riskler alinmalidir, cunku hayatimizin en buyuk riski hic
risk almamaktir. Cunku yasamak "OLME" riskini goze almaktir.

Sevgili dostlar yukarıdaki yazıyı nette dolaşırken buldum ama nereden aldığımı hatırlamıyorum,çok anlamlı geldi paylaşmak istedim,selamlar...

ANNABEL LEE



ANNABEL LEE
Seneler,seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz
İsmi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.

O çocuk ben çocuk,memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.

Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.

Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,_
Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi)
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.

Sevdadan yana ,kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.

Ay gelip ışır hayalin eşirir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim,uzanır beklerim
Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni .

Edgar Allan POE