CESARETİM YOK



Cok sey degildi istedigim
Birazcik hayalin
Birazcik sicakligin
Varligini istemeye cesaretim yok
Duslerimde biraz sevisme
Sabaha dudaklarinin tadi ile uyanma
Tenine dokunmayi istemeye cesaretim yok
Belki seni seviyorumlari sessizce bagirmak
Belki ummak senden gelecek aski
Ama askimi haykirmaya cesaretim yok
Gozlerini dusledim biraz
Bakislarina doldurdum ilani asklari
Ama gozlerine bakmaya cesaretim yok
Sakli bir askin koynunda
Sicak sohbetlere kandim
Gulusunu calip yuregime
Sesinin tinisinda masallar dinlemek istedim biraz
Gulusunde ask siirlerimi okumaya cesaretim yok
Deniz kiyisinda elele dolasmanin sevdasinda
Koyun koyuna sabaha yolculukta
Hepsinde senin olabilme ihtimalinde
Biraz sevdayi dusledim ben
Senden sevdani istemeye cesaretim yok
 
Gassan Satar
Yazık ne mazi yazık
Anlatmaya yoruldum
Sen benden vaz geçince
Ben o gün de vuruldum

Yazık günah ben oysa

Kardelen gibi
Acıyla boy veren gibi

Seni severdim

Hüznün koynunda
Seni severdim
Hem uyanık, hem uykumda
Seni severdim
Ve sana rağmen yine severdim
Dar ağacı ip boynumda
Sen aşkı anlamaz bilmez
Gül yansa ağlamaz sakin
Ben akmayan göz yaşında
Seni severdim
Sen hisli korkak savaşçı
Aşkı kime satmış hain
Ben her savaş meydanında 

Seni severdim
(alıntıdır)

DOST

Sokrates bir ev yaptırmış nasılsa;
Eş dost başlamış kusur bulmaya:
Kimi içini beğenmemiş:
Kızmayın ama demiş;
Şanınıza layık değil odaları.
Kimi cephesine çatmış:
Karşıdan görünüş berbatmış.
Hepsine göre de çok darmış bu ev.
Kim sığarmış bu kulübeye?
Koca Filozof: Ah, demiş, keşke bu evin
alabileceği kadar
Gerçek dostum olsa !
Sokrates'in sözü yerinde;
Bir ev dolusu gerçek dost nerede?
Sözde herkes dost, ama gel de inan.
Dosttan bol şey de yok dünyada,
Dosttan az şey de.

La Fontaine